Sizde de olurmu ???
kendinizi yalnız ve çaresiz hissettiğiniz zamanlar???Etrafınızda çok insan vardır ama siz hep yalnızsınızdır..Eksik bıraktıklarımız vardır hayatta...bazen bu bir lokma bazende bir cümle hep yarım kalır...tamamlayamayız !!!! istesekte kimseyle paylaşamayız...kısacası yaşayamadığımız...ve kimseyle paylaşamadığımız...içimizde büyüyen..haykırmak isteyipte kendimizi tuttuğumuz...
hani hakim bey şarkısında olduğu gibi...sussam olmuyor susmasam olmaz...
yaşam adını koyduğumuz ,ne zaman biteceğini bilmediğimiz bu sınırla zamanda....Adam akıllı öğrenemedimiz bu döngüde...
yaşamayı öğrenmekkk..nasıl oluyorsa artık..belki saçma gelecek size!!!!
Siz biliyormusunuz yaşamayı..tabi bu yaşamak nefes almak anlamında değil ..hakkını vererek doya doya hiç telef etmeden,sonuna kadar ardında yaşanmamış hiç birşey bırakmadan...geriye dönüp baktığında takvimsel zaman dilimlerine hiç hayıflanmadan..keşke demeden...varmıdır böyle yaşayan insanlar...bana çok ütopik geliyor..
Bir çoğumuzun cebinin bir köşesinde kalmıştır çocukluk hatıralarımız,hayallerimiz...hep yarım kalan,özlemle anılan ama hiç yaşanmamış...
yaşamak sadece nefes almak olmamlı,kendin ve çevrendekiler için endişelenmek olmamalı,sadece etrafındakiler mutlu etmek için olmamalı,,,yani kısacası yaşamak sürekli bir fedakarlık olmamalı...değer verdiğin kadar değer görmelisin ki mutlu olasın..
şöyle gözlerinizi kapatıp düşünün bakalımm..sizi en çok ne mutlu eder...şu an eminim ki neyin sizi mutlu ettiğini tam olarak düşünemiyorsunuz...daha doğrusu hemen karar veremiyorsunuz..neden??? çünkü bir çoğumuzun yaptığı hatayı yapıyoruz yaşadığımızı sandığımız bu dönen nesne içinde...kendimizi unutuyoruz...
kendi isteklerimizi,kendi mutluklarımızı ,kendi umutlarımızı,kendi hayallerimizi...kısacası kendi yaşantımızı hep ikinci hatta üçüncü plana atıyoruz..ne için peki???? tabi ki başkaları mutlu etmek için.....bu eşin olur,çocuğun olur,annen olur,baban olur,arkadaşın olur,akraban olur gibi gibi...kendin dışındaki herkes....maalesef!!!!peki bunu neden yapıyoruz..valla bana göre direk salaklığımızdan..çünkü bunun daha başka mantıklı bir açıklaması olamaz...fedakarlığı daha da doğrusu başkalaraı için yaşamayı iş edinmişiz kendimize..nedense artık..içsel bir şey zannedersem bu bir zaaf...ya da öğretilmişlikler...
İşte böyleee...aslında hiç kimse kendine bile samimi değildir....kendine bile yalan söyler...aslında çok şey söylemek ister ama hep susar...çünkü sonuçlarından korkar...ve hep atar içine ta kiii bir yanardağ gibi olup patlayana kadar...eeee sonuççç gene aynı...yani kısacası değişen hiçbir şey yoktur..
Afşar Timuçin!e ait bir şiir....nede güzel ifade etmiş....
yaşamak alışmaktır
işportada satılan kadın geceliklerine
alışmak manavlara doçentlik tezlerine
alışmak yaşamaktır
hep bu yeşilleri giy
bu moru tak saçlarını topla da
bunu sen de bilirsin
alışmak yorulmaktır bakıp bakıp kendine
yaşamak bir gün uyanmaktır
bir gün birdenbire yalnız kalmaktır
yaşamak alışmalardan sonra
alıştığı her şeyle savaşmaktır