18 Kasım 2011 Cuma

YİNE SONBAHAR!!!!!!!

Meçhullerin içinde kaybolup gidiyoruz sadece... Yeter ki, izlerin olsun bir yerlerde... Hatıraları süsleyen bir güzel edâ... Çoğu yerde yapıp gönderdiklerinden mesûldür ya insan... Bir tuhaf tedirginlik sarar her yanınızı... İçiniz üşür ayazda kalmışçasına... Neler bıraktım dimağlarda ve neler getirdik ardımızda...Güz yangını  denk düşer hep, nedense? Nedense yollar o an tıkanır gibi olur hep... Boğazınıza düğümlenen ne varsa, hep bir hıçkırığı büyütür koynunda... Ve ardından düşer sağanak halinde gelen yağmurlar toprağa... Issızlaşsa da yüreğiniz... Sonbahardır bu!...
Sonbahar hüznü çöküyor içime...Griyi severim ancak böyle birden grileşince ortalık içim bir garip oluyor işte.......Bu hayat çokk yoruyor o zaman beni...Sadece beni değil illaki...Ama ben kendimi çok yorulmuş,yaşlanmış ve bazen çaresiz hissediyorum...Hava çok kötü diye düşündüğümüz gün mutlaka bizim ruh halimizde kötüdür ve  mutsusuzdur....Zira mutluyken hava hiç kötü ve kasvetli gelmez insana...Grilik içinde yağan yağmurdan bile mutluluk duyarız..Yağmurla birlikte yağmak isteriz,gitmek isteriz olmak istediğimiz yere..Yağmur olmak...ne güzel istediğin zaman istediğin yere düşmek..Ama yağmur damlaları bile çarpar bazen cama ve ulaşamaz istediği yere.Tıpkı biz insanlar gibi..Neler hayal ederiz ve neler yaşarız hayat boyu...hep bir bilinmezlik içindeyiz. Küçük diye düşündüğümüz sorunlar zamanla kocaman olur devleşir altından kalkamayacak gibi oluruz kimi zaman..Sonbahar biz gibi, sonbahar yine bizim gibi... Her yıl daha bir yıpransa da solgun çehresi... Aldırmaz... Tebessümünü hiç eksiltmez...
Hayatta her şey aynadır, ya yüreğimize... Hiçbir şey içimizin yankısı değildir, sonbahar kadar...

Hiç yorum yok: